Ahu Akgün, Alix Marie, Beril Nur Denli, Ceylan Öztrük, Candeğer Furtun, Eda Gecikmez, Füreya Koral, Gamze Boz, Gökçe İrten, Güngör Güner, Katrien de BlauwerKyriaki Mavrogeorgi, Mehtap Baydu, Melike Abasıyanık Kurtiç, Necla Rüzgar, Nermin Kura, Phoebe Cummings, Pınar Baklan, Serpil Mavi Üstün, Tümay Erman, Yaren Yıldız, Yasemin Özcan, Yıldız Moran
BİR VAAT KADAR İNCE
17.09 - 18.10.2025
18. İstanbul Bienali paralel etkinliklerinden biri, “Bir Vaat Kadar İnce”, Galeri Nev tarafından Merdiven Art Space’te gerçekleştiriliyor. Sergi, kendini koruma ve gelecek olasılıkları temaları etrafında şekilleneceği duyurulan “Üç Ayaklı Kedi” Bienali ile, zarafet ve denge, zaman ve nefes, dayanışma ve direnç arasındaki ilişkiler üzerinden bağ kuruyor. Kırılgan nesneyi, kırılgan toplumun bir temsili olarak sunan “Bir Vaat Kadar İnce” 17 Eylül’de açılıyor ve 18 Ekim’e kadar devam ediyor.
Sergi, seramik ile çalışan; seramiği yalnızca ‘kırılgan nesne’lerin değil, heykel, tuval ve yerleştirmelerin malzemesi olarak kullanan; kâğıt, ahşap, cam ile karıştırarak çamurun olasılıklarını araştıran farklı kuşaklardan yirmi üç sanatçıyı davet ediyor.
Doğum tarihleri 1930’ların başı ile 1990’ların sonu arasına yayılan sanatçılar açılış gününün tamamını sergi mekânında geçirmeye, böylece yalnızca izleyicilerini değil, birbirlerini ve karşılıklı pratiklerini de daha yakından tanımaya hazırlanıyor. Davet edilen sanatçıların kadın olması, yalnızca kadın sanatçıların sanat tarihindeki ‘kırılgan’ kayıtlarını değil, aynı zamanda bir malzeme olarak seramiğin ve hatta zanaatın dişi algısını ve dolayısıyla ikincilliğini de hatırlatıyor. Başka bir deyişle, Galeri Nev, kadın seramik sanatçılarının ‘sır’ ile mühürlenen bir dokunun, belki biraz da oryantalist sayılabilecek gizemini kaldırarak altındaki kırılıp yeniden birleştirilmiş, üzeri kazınmış, boyanmış, bozulmuş hâlini göstermelerini, ‘kendini koruma olasılıkları’ olarak sunuyor. “Bir Vaat Kadar İnce” aynı zamanda eserleri tensellik üzerinden de birbirleriyle ilişkilendiriyor: Sıcak ve yumuşak olanın, kimi zaman soğuk ve sert olandan daha kırılgan olabileceğini; hafif olanın kucakladığınızda birden ağırlaşabileceğini, hayvan olanın insandan öte insanlaşabileceğini, tüylünün tırnaklı, ölünün diri, elin göz yerine geçebileceğini hatırlatan eserler, Merdiven Art Space’in küçük mekânı içinde izleyiciyi dengesini dikkatle korumaya, bazen nefesini tutmaya davet ediyor.
