12.01.2018 – 24.02.2018
Merdiven Art Space, heyecan verici keşiflere kucak açtığı programına, sanatçı ikilisi ORTADOĞU’nun İstanbul’daki ilk kişisel sergisiyle devam ediyor. Mekâna özgü bütünsel bir yerleştirme olarak tasarlanan, “Middle East Dreamin’” başlıklı sergi, 12 Ocak-24 Şubat tarihleri arasında izleyiciyle buluşuyor. Resim, heykel, video, yerleştirme, çizgi roman, tekstil gibi çeşitli alanlarda üretim yapan ikili, otobiyografik anlatılar etrafında şekillenen çalışmalarında, ironi ve sembolizmden yoğun şekilde beslenen yaklaşımlarını, gerçeküstü bir kurguyla birleştiriyor.
Aldıkları disiplinlerarası eğitim doğrultusunda, sanat pratiklerini esnek bir zemin üzerinde geliştiren ORTADOĞU, İzmir’de çalışmalarına devam ediyor. Geçtiğimiz yıl, K2 Güncel Sanat Merkezi’nde gerçekleşen “Arabesk Fantazya” isimli kişisel sergilerinin ardından gelen en taze işlerinin ilhamını, kaosun sert yüzüne çarpıp geldiği yere dönen düşler âleminden alıyor. ORTADOĞU bu sergisinde; Post-Modernizme -ait oldukları coğrafi ve sosyo-kültürel şartlar elverdiğince- adapte olmaya çalışan bir toplumun gençleri olarak, içinde bulunduğumuz ‘Özgürlük/Bilgeler Çağı’nın bireyde yarattığı zihinsel ve duygusal açmazları dile getiriyor. “Middle East Dreamin’”, Yeni Dünya’da yetişmiş bir Mesih/Mehdi iddiacısının gerçeküstü salonunu, temsili bir cennet bahçesi sunumuyla tasvir ediyor. Orta Doğu coğrafyasına dair, Kitsch estetiğin sınırlarında gezen tanıdık nesne ve ifadelerle, yarattıkları kurgusal liderin portresini çizen sanatçı ikilisi, kültürel emperyalizmin geldiği noktayı en abartılı haliyle gözler önüne seriyor.
“Middle East Dreamin’”, izleyiciyi; bozulmuş dünya/toplum düzenine ayna tutan bu karakterin iç dünyasına doğru bir yolculuk deneyimiyle, kendi görsel ve işitsel zevklerinin deforme olmaya yüz tutmuş yanlarını keşfetmeye davet ediyor. Doğu ile Batı’nın, eski ile yeninin mecbur bırakılmış uyumlanma sürecinde ortaya çıkan çarpık sentezi, yakın geleceğin bir simülasyonuyla izleyiciye sunan ORTADOĞU, kendilerine has şiirsel ifade diliyle sanatseverlere sesleniyor:
“Donmuş yüzyılın yüz kızartan günahlarının ortasında yakılmış ve yıkılmış “kül”den krallığımıza buyurun.
Şuradan ve buradan giriş yapabilirsiniz.
İnançsızlığınızın sivri dişleri ve sevgisizliğinizin kem gözleri parçalarken bütün hisleri ve basit ama önemli şeyleri, canınızın isteğiyle hareket ettiniz. Tatlı özgürlüğün acısı baştan ayağı vücudunuzu sarınca, baldıran zehrinin etkisiyle seğirmeye başladı ve yanan derinizin acısına ne zaman dayanamadınız; işte o zaman ah ettiniz, saçınızı başınızı yoldunuz ama faydası yok. Zamanı geldi çocuklar, uyanma vakti.
Manevi Rönesans dönemi geliyor!”